DR. EŞREF ATABEYFLAŞ HABER

BALCILAR BARAJI, MALZEME OCAKLARI, KÖYCEĞİZ-KARABÖĞÜRTLEN-GÖKOVA SULAMASI 

BALCILAR BARAJI, MALZEME OCAKLARI, KÖYCEĞİZ-KARABÖĞÜRTLEN-GÖKOVA SULAMASI 

 

DR.EŞREF ATABEY

Jeoloji Yüksek Mühendisi / Tıbbi Jeoloji uzmanı / Yazar

 

Muğla ili Köyceğiz ilçesi sınırları içerisinde Boğa Deresi üzerinde sulama ve enerji amaçlı Balcılar Barajı, hidroelektrik santralleri ve sulaması Aydın DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanmaktadır. Projenin ÇED sürecinin 2024 yılı Ocak ayında, planlanan baraj ve ünitelerinin sulama sistemi dahil 5 yılda yani 2030 yılında tamamlanması, net 8.192 ha alanın sulanacağı, biri 3,9 Mw diğeri 6,1 Mw olmak üzere 2 adet hidroelektrik santrali vasıtasıyla elektrik üretimi sağlanacağı, proje maliyetinin de 15.3.2024 tarihi itibari ile 671.929.350 TL olacağı öngörülmüş. Projenin gerekçesinin, ‘’tarımsal üretimi ve tarımla uğraşanların refahını arttırmak’’ olduğundan söz ediliyor.

 

PROJE KÖYCEĞİZ-DALYAN ÖZEL ÇEVRE KORUMA ALANI İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYOR

 

Balcılar Barajı ve Sulaması, Hidroelektrik Santralleri, Malzeme Ocakları, Kırma Eleme-Yıkama Tesisi ve Beton Santrali Projesi kapsamında belirlenen sulama alanlarının bir kısmı Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde Hassas A ve Hassas B zonlarında, bir kısmı da Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisine Hassas B zonunda yer alıyor.

Ayrıca Balcılar Barajı sulama alanı bazı noktalarda Muğla Köyceğiz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içinde kalıyor.

Çevre Kanununun 9’uncu maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” olarak tespit ve ilan edilen alanlar korunması gereken alanlardır.

ÇED raporunda ‘’sulama sahalarının Özel Çevre Koruma Bölgeleri içerisinde Hassas A zonunda kalan kısımlarda herhangi bir fiziki müdahale yapılmayacağı, uygulama projelerinden önce Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünden tekrar görüş alınacağı, Köyceğiz-Dalyan ve Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde Hassas B zonunda kalan sulama sahası kısımlarında ise planlanan boruların tamamı yer altında olacağı, Boru inşaatı için açılacak geçici hendeklerin ebatları 80 cm genişlik, 80 cm derinliği geçmeyeceği, açılacak tüm hendekler inşaat esnasında kısa dönem için açılacak ve kapatılacağı’’ belirtilmektedir.

 

Olaya fiziki yapının bozulması ve tekrar düzeltileceği yönüyle bakılıyor. Burada üzerinde durulması gereken konu asıl barajın ekosisteme olan etkisidir.  Barajın Özel Çevre Koruma alanlarına olumsuz etkisi olur. Baraj yapıldığında Namnam Çayı ve Boğa Deresinin doğal su akışı kesilecek, su bend gerisinde tutulacağından çayın yatağında su akış rejimi değişecek, doğal bütünlüğü bozulacak, çayın kenarlarındaki tarım topraklarının nemi azalacak, yer altı suyu seviyeleri düşecek, Özel Koruma Bölgesinde fauna ve florayı besleyen su azalacak ya da kesilecektir.

Köyceğiz Gölü büyük oranda Namnam Çayı ile besleniyor. Önüne bend kurulan çayın suyu artık göle ulaşmaz hale gelecektir.  Çay yatağına bırakılan can suyu da sorunu çözmeyecektir. Balcılar Barajının ekosisteme ne tür zararlar vereceğini aşağıda sıraladım.

Şekil 1

 

BALCILAR BARAJI ÇEVRESEL ETKİLERİ

 

– Bend gerisinde biriken su kütlesinin biyolojik oksijen ihtiyacı yeterince olmazsa su kokuşmaya başlar. 

-Mevcut haliyle bend gerisi zaten suyla dolan bu yapıların, yağışlarda fazla suyun enerjisini 

düşürmeyeceği  ve taşınan materyali tutmayacağı aşikardır. Yağışla gelen fazla su doğrudan bendden aşarak taşkınlara yol açabilir.

– Suyun toprağa yayılışı ve süzülüşü engellenir. 

– Ötrofikasyona yol açar, alg patlamaları olur.

  -Set gerisi kısa sürede sedimanla/çamurla dolar.

– Metan gazı oluşmaya başlar.

– Balcılar Barajı bulunduğu alan, en riskli deprem alanıdır. Olası depremde bend zarar görebilir.

– Bu şekilde bendlerde tutulan su kütlesinde suyun buharlaşması yedi kat fazla olur.

– Barajdaki su kütleleri yazın ısıyı soğurup, kışın ısıyı salarak, yörenin iklimini değiştirir; nemini 

artırır; ekolojik dengeyi bozar.

– Toprağın (arazilerin) nemlilik oranı düşer.

– Kuyuları besleyen suyun miktarı düşer.

– Balıkların üreme yolu, geçişleri engellenir. Birçok balık ve sucul canlı türü yok olur.

-Suyun kalitesi düşer.

-Taşınan besin maddeleri bir dizi bent gerisinde tutulduğundan delta ve deniz canlılarına besin 

maddeleri ulaşamaz.

 

PROJENİN KAMU YARARI BULUNMUYOR

 

Projenin ÇED sürecinin 2024 yılı Ocak ayında, planlanan baraj ve ünitelerinin 5 yılda tamamlanması, proje maliyetinin de 15.3.2024 tarihi itibari ile 671.929.350 TL öngörülmüş.

Projenin 2025 yılında inşasına başlanması durumunda 2030 yılında tamamlanacak. Bütçe durumu ve şartların elverişli olmayacağını düşündüğümüzde bu sürede faaliyete geçmesi mümkün görünmüyor. En iyimser tahminle 7-8 yıl sonra faaliyete geçecek sulama projesinin 8 yıl sonraki konumu ve amacı tartışılır. Proje maliyeti 8 yıl sonra ne olacağının kestirilmesi zordur. 7-8 yıl sonrasını düşündüğümüzde amaç gerçekleşmeyecek. 

Özel Çevre Koruma alanı içinde olması, ekosisteme zararları, yukarıda sıraladığım diğer nedenlerle projenin kamu yararı bulunmamakta.

Bütünsel bakıldığında, toprağı sulayacağız verimi arttıracağız sözünden ziyade toprağı işleyecek nüfusun ve tarımsal gelirin de planlanması gerekiyor.

Daha önce yazımda bahsetmiş olduğum,  Yayın linki: https://www.temizmekan.com/dalaman-ovasi-sulama-ve-taskin-koruma-projesi/  2011 yılında hizmete giren Akköprü Barajının kurulma amaçlarından biri Dalaman ve Ortaca ovalarını sulamasıdır. Aradan geçen 13 yıldan bu yana Akköprü Barajı sulama sistemi hala kurulamamış, hala inşası devam ediyor. Arazi sahipleri sulamayı eski toprak kanallarla yapmaktadırlar. Ortada bu gerçeklik duruyorken, büyük mali kaynak gerektiren Balcılar Barajı sulama sistemine kuşkuyla yaklaşılmaktadır. Köyceğiz, Karaböğürtlen, Gökova sulama sistemi işlevini kısa sürede kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

 

BALCILAR BARAJI VE KÖYCEĞİZ, KARABÖĞÜRTLEN, GÖKOVA SULAMASI HAKKINDA

 

Balcılar Barajının Boğa Deresi üzerinde inşa edileceği, ayrıca proje kapsamında Namnam Çayı’ndan da Balcılar Barajı’na su aktarılacağı, net 8.192 hektar alanın sulanması sağlanacağı,

Su aktarma işlemi sırasında Namnam Çayı üzerinde yer alan Namnam HES Projesi kuyruk suyu su alma yapısı ile alınarak açık kanala ve tünel yapısı ile yükleme havuzuna oradan da cebri boru ile Balcılar-1 HES alanına iletileceği belirtilerek, 

Biri 3,9 MW HES-1 ve 6,1 MW HES-2 olmak üzere 2 adet hidroelektrik santrali vasıtasıyla elektrik üretimi sağlanacağı, elektrik üretiminden sonra, suyun Balcılar Barajı rezervuar alanına aktarılacağı, 

Bu bağlamda hem baraj rezervuarına su aktarılması hem de elektrik üretilmesi sağlanacağı, 

Boğa Deresi üzerinde 206.6 m talveg kotunda silindirle sıkıştırılmış beton baraj olarak planlandığı, 

Köyceğiz, Karaböğürtlen, Gökova arası sulamada 26.5 km ana boru kullanılacağı ve projenin amacının tarımsal üretimi ve tarımla uğraşanların refahını arttırmak için barajın yapıldığından söz edilmektedir.

 

PROJE 29.07.2022 TARİHLİ ÇED YÖNETMELİĞİNDEN MUAF TUTULMUŞ

 

29.07.2022 tarih ve 31907 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği”; Geçici Madde 1-(1)“Bu Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce, ÇED başvuru dosyası/proje tanıtım dosyası il müdürlüğüne ya da Bakanlığa sunulmuş projelere, bu Yönetmeliğin lehte olan hükümleri ve/veya başvuru tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümleri uygulanır” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle proje, 25.11.2014 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği” kapsamında değerlendirilmiş.

Şekil 2

Şekil 3

 

MALZEME OCAKLARI VE BETON SANTRALİ

 

Balcılar Barajı, Hidroelektrik Santralleri ve Sulama projesi kapsamında ihtiyaç duyulan malzemelerin temini amacıyla 2 adet Kaya Ocağı, 2 adet Kum-Çakıl Ocağı, Kırma-Eleme-Yıkama Tesisi ve Beton Santrali Tesisi yapılacağı, 

Proje kapsamında toplam 17 hektar Kaya Ocağı, toplam 41,02 hektar Kum-Çakıl Ocağı işletilmesi planlandığı, 

Proje kapsamında işletilecek olan malzeme ocaklarının toplam işletme alanı 58,02 hektar, bu miktarın 25 hektarın üzerinde olduğu, 

ÇED Yönetmeliği, Madde 27-“Madencilik Projeleri”; ç) “400.000 ton/yıl ve üzeri kırma, eleme, yıkama ve cevher hazırlama işlemlerinden en az birini yapan tesisler.” kapsamında yer aldığı belirtilmektedir.

 

HAMMADDE ÜRETİM İZİNLERİ

 

Kum-çakıl ocaklarıyla ilgili 4 üretim izni verildiği görülüyor. Kum-çakıl üretimi için 9,9 hektar alanda 6.1.2022 tarihinde üretim izni verilmiş, 6.1.2027 yılında sona eriyor.

Aynı alan alan 9,9 hektar kum çakıl iiçin 23.2.2022 tarihinde üretim izni verilmiş, 23.2.2027 yılında sona eriyor.

Başka bir kum çakıl 5,28 hektar alan için 23.2.2022 tarihinde üretim izni verilmiş, 23.2.2027 yılında sona eriyor.

Bir başka Kum-çakıl üretimi için 6 hektar alanda 6.1.2022 tarihinde üretim izni verilmiş, 6.1.2027 yılında sona eriyor.

 

Kaya-1 malzeme ocağı

 

  Maden Yönetmeliği’nin 55. Maddesi 6. Fıkrası gereği ÇED raporunda kaya-1 malzeme ocağı (5,01 hektar) üretim izni alınmadığı belirtiliyor. Kaya türü dunit ve peridotit kayasıdır. Yıllık üretimin 540.000 ton olacağı planlanmış.

 

Kaya-2 malzeme ocağı

 

 Malzeme türü kireçtaşıdır. Kireçtaşı hammadde üretim izni 11.99 hektar için IIa Grup 8.1.2021 tarihi olup, 5 yıldır. 2026 yılı 8 Ocak’ta sona eriyor. Yıllık üretim 540.000 ton.

Şekil 4

 

A Geçirimli ve B geçirimli kum-çakıl ocakları

 

ER: 3405495 (A-1) Kum-Çakıl Malzeme Ocağı 99.045 m2 (9,90 ha), 

ER: 3405485 (A-2) Kum-Çakıl Malzeme Ocağı 99.013 m2 (9,90 ha), 

ER: 3405498 (A-3) Kum-Çakıl Malzeme Ocağı 99.176 m2 (9,92 ha) ve 

ER: 3405487 (A-4) Kum-Çakıl Malzeme Ocağı 52.832 m2 (5,28 ha) olmak üzere A Geçirimli Kum-Çakıl Malzeme Ocağı toplam 350.066 m2 (35,01 ha) alan kaplamaktadır. 

ER: 3405497 B Geçirimli Kum-Çakıl Malzeme Ocağı toplam 60.131 m2 (6,01 ha) alan kaplamaktadır. Kum çakıl ocakları toplamı 41,02 hektar gibi geniş bir alanı kaplıyor. Bu durum, Namnam çayı yatağının morfolojik yapısının, hidroloji ve hidrojeolojik özelliği kaybolacağı anlamına geliyor. 

Şekil 5

 

Kırma-eleme tesisi ve beton santrali

 

A Geçirimli Kum-Çakıl Malzeme Ocağından çıkarılacak yıllık toplam 350.000 m3 (d=1,6 ton/m3, 560.000 ton) malzeme kırma eleme yıkama işlemine tabi tutulacağı,

ER: 3405497 B Geçirimli Kum-Çakıl Malzeme Ocağından çıkarılacak yıllık toplam 300.000 m3 (d=1,6 ton/m3, 480.000 ton) malzeme kırma eleme yıkama işlemine tabi tutulacağı belirtiliyor. 

Her iki ocaktan elde edilen kırma elemeye tabi malzemenin toplamı 1.040.000 ton görülüyor. Ancak verilen çizelgede kırma eleme tesisi yıllık kapasitenin 720.000 ton olduğu belirtilmiş. Bu miktarlar bir çelişki oluşturuyor.

Proje kapsamında işletilmesi planlanan Beton Santrali 200 m3/saat kapasiteyle işletileceği öngörülmüş olup, 25.11.2014 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, EK II-“Seçme-Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi”ne girdiği belirtiliyor. 

 

PATLATMA VE TOZ ETKİSİ

 

Malzeme üretim aşamasında toplam patlayıcı madde miktarları ANFO: 85.982 kg/yıl, Dinamit: 2.052 kg/yıl olması planlanmış.

Toz emisyonu genel toplam kontrolsüz saatte 364,357 kg, kontrollü saatte 113,003 kg olarak hesaplanmış.

Patlatmayla oluşan sarsıntıyla heyelanlar ve zeminde çökmelerin olur, evlerin duvarlarında çatlaklar oluşur, patlatma anında çevreye fırlayan kaya parçaları evlere, ekili alanlara, bitkilere, ağaçlara zarar verir. Patlatma ile kuyu sularında azalma ya da kuruma görülür. Kaynaklar yön değiştirirler ve kurur.

Toz, bitki yapraklarında stomaları kapatır ve bitki zayıf düşer. Bitki zayıf düşünce parazitler bitkiye hücum ederler ve bitki ölür. Toz, bitkilerin yapraklarında solunumu ve fotosentezi engeller; döllenmeyi önler ve meyve oluşumunu azaltır. 

Ayrıca malzeme ocaklarından kaynaklı toz, çevrede arıcılık faaliyetlerine zarar verir.

 

ORMAN VE TARIMA ETKİSİ

 

Kaya malzeme ocakları ve baraj rezervuarı alanı sık Kızılçam ormanıdır. Toplam 1845 dekar orman örtüsü kaybedilecektir. Karbondioksit emen orman örtüsünün ortadan kaldırılmasıyla başlıca iklimsel faktörlere etki eder, yağış azalır, suyun toprağa süzülüşü olmaz ve yer altı suyu zarar görür. 

Toprağın ana maddesi kayaçlardır. Kayaçlar olmazsa toprakta, bitkilerde, su da olmaz. Kayaçlar yerlerinden kaldırıldığı için çevresindeki toprak oluşumu da durur. Tarım alanlarına sınır taş ocağının tozları bitkilere ve ekili alanlara zararı olur. Tarım alanlarında toprağın nemi azalır ve toprak kurur; tarımsal faaliyette ve içme amaçlı kullanılan yer altı suyu azalır; kuyuların su seviyeleri düşer; ağaçlar kurur. 

 

SU KAYNAKLARINA ETKİSİ

 

Kaya-2 malzemesi karstik özellikli kireçtaşıdır. Kaya-2 ocağı ise peridotit, dunit kayasıdır. Özellikle gözenekli, kırıklı yapısıyla kireçtaşı kayaları bünyesinde su depolar. Taş ocağı ile kaya ortadan kaldırılacağından aslında kaybedilen yer altı suyudur. Kireçtaşı kayaları gibi sedimanter kayaçların gözenekleri ile kırık ve çatlakları içinde, yağmur sularının zemin içerisine süzülmesiyle oluşan meteorik sular, daha önceden hapsolmuş formasyon suları vardır. Sedimantasyon sırasında hapsolmuş olan formasyon suları hidrolojik döngünün bir parçasıdır. Ayrıca çok eski jeolojik zamanda oluşan fosil sular bulunmaktadır. 

Çakıl ve kumdan oluşan kaya birimleri (formasyonlar), çakıl ve kum taneleri arasındaki gözeneklerinde suyu depolayan en önemli su deposudurlar yani akiferlerdir.  Hidrojeolojik olarak Namnam Çayı, yer altı suyu rezervlerine haiz önemli bir AKİFER karakteri taşır. Çakıl kum alımıyla bu akifer ortadan kaldırılacaktır.

 

KUM ÇAKIL OCAĞI İZNİ YÖNETMELİĞE AYKIRI

 

Namnam çayı yatağından kum, çakıl alımına izni vermek yönetmeliğe aykırıdır. 8.12.2007 tarihli ‘Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği’’ne göre, 

– İçme ve kullanma suyu temin edilen kıta içi yüzeysel su kaynaklarında ve bunları besleyen, akar ve kuru derelerde, 

– Yer altı suyu rezervlerini haiz akifer karakterindeki her türlü formasyonlarda, 

– Yatak şev diplerine şev yüksekliğinin iki katından daha az bir mesafe bırakarak yaklaşmak suretiyle şev stabilitesini tehdit edecek durumlarda, 

– Her iki sahilinde kum, çakıl katmanları devamlılık gösteren mecralarda mevcut yatağın genişletilmek istenmesi durumunda, 

– Talep edilen ocak yerinin bir akarsu ya da derenin boğaz çıkışından sonraki rüsup konisi üzerinde olması durumunda,

– Akarsu ve dere yataklarından ocak açılması istenen sahanın akış aşağısı veya akış yukarısı ile yatağın herhangi bir sahilinde, konumlanmış ve mevcut durumda taşkın yönünden emniyetli olan yerleşim birimleri ve tarım arazilerinin söz konusu kum-çakıl ocağının açılmasından sonra taşkına maruz kalacağının anlaşıldığı hallerde’’ kum-çakıl ocağı izni verilemez.

 

BALCILAR BARAJI DEPREM RİSKİ ALTINDA

 

Balcılar Barajı tam Muğla Fayı ile Gökova Fayı kesişim noktasında bulunuyor. Baraj aksı Gökova Fayının doğu ucu uzantısı üzerindedir. MTA’ya göre bu fayların 6.5 büyüklüğünde deprem üretecek potansiyeli olduğu belirtilmiştir. 

22 Kasım 2017 Balcılar Mahallesi 3 km kuzeyindeki Arıcılar Mahallesinde MW=5.0 büyüklüğünde ve 5-10 km derinliğindeki, 25 Kasım 2017’de 5.3 büyüklüğünde ve derinliği 4-10 km Balcılar Mahallesi 4 km kuzeyindeki Kavakçalı Mahallesi’nde olan deprem Muğla Fayı ile Ula-Gökova-Ören fayı kesişme noktasında meydana gelmiştir. Muğla Fayı, 6.48 büyüklüğünde deprem üretebilir.

Balcılar Mahallesi 6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek aktif fayların üzerinde ve baraj aksı hemen önünde yer aldığından büyük risk taşıyor. Olası büyüklükteki depremde bent yıkılması ve su taşkını olabilir. 

Şekil 6

 

 

SU KULLANIMLARI 

 

Alanın en önemli su kaynağı Namnam Çayı ve yan kollarıdır. Halen Namnam Çayı ve yan kollarında halk sulamaları, HES’ler ve alabalık çiftliği mevcuttur. Boğa Dere üzerinde yapılacak Balcılar Barajının memba ve mansap kısmında yer alan su kullanımları, su hakları ve hidrolojik verilerin değerlendirilmesi açısından önem kazanıyor. Namnam Çayı’nın membaından itibaren, Köyceğiz Gölü’ne döküldüğü yere kadar çeşitli kuruluşlara yapılan tarımsal sulamalar bulunur.

 

MEMBA SU KULLANIMLARI

 

İPAŞ Alabalık Çiftliği: 500 l/s su kullanım izni bulunuyor.

Kavakçalı HES: Su hakkı bulunmuyor. 

Yağmurlar (Namnam) HES: Faaliyete geçmiştir. 

Tirkemiş HES: Su hakkı bulunmuyor.

Kavakçalı Sulaması: Kavakçalı köyüne ait 300 dekarlık sulama olup, Namnam Çayından tarımsal sulama amaçlı su alınıyor. 

Kavakçalı Değirmeni: Yaklaşık 80 l/s su hakkı bulunuyor.

 

MANSAP SU KULLANIMLARI

 

Erçin HES: Planlama aşamasındadır.

Seher HES: Planlama aşamasındadır.

Arıcılar Sulaması: Sulamanın kaynağı Turgut Deresi olup, 25 dekar alan sulanıyor. Su hakkı bulunmuyor.

Balcılar (Kabakavak Mahallesi) Sulaması: Kabakavak Mahallesinde 15 dekar alan, Namnam Çayından toprak kanallarla sulanıyor. Su haklarına konudur. 

Balcılar (Namnam Mahallesi) Sulaması: 400 dekar alan sulanıyor. Su haklarına konu değildir.

Balcılar (Alacık Mahallesi) Sulaması: Boğa Çayından 100 dekar alan sulanıyor. Su haklarına konu değil. 

Balcılar Alacık Değirmeni: Su haklarına konudur.  Gerekirse yılın 12 ayı 80 l/s su dere yatağına bırakılacağı belirtilmş. 

Kıyra Köyü (Uyru Mahallesi) Sulaması: 800 dekar alan salma sulama yapılıyor. Tarla içi kanallar betondur. Ayrıca 2 adet kuyudan Temmuz ve Ağustos aylarında takviye yapılıyor. Su haklarına konu değil. 

Kıyra Köyü Değirmeni: Çalıştığı aylarda gerekirse yılın 12 ayı 80 l/s su dere yatağına bırakılacağı belirtilmektedir. 

Kıyra Köyü İmar Alanı Sulaması: Tarım arazileri alanı 220 dekardır. Ana kanal ve tarla içi beton kanaldır. Salma sulama yapılıyor. Su haklarına konu değil. 

Köprübaşı Sulaması: Yaklaşık olarak 50 dekar arazi toprak kanalla sulanıyor. 

Karaböğürtlen sulaması: Namnam çayından 500 metresi beton, kalanı toprak kanalla olmak üzere 1500 dekar alan salma sulama ile sulanıyor. Su haklarına konu değil. 

Örnekköy sulaması: Beton kanallara alınan suyla 100 dekar alan sulanıyor. Yazın Temmuz ayında su iyice azaldığı için 2 adet kuyudan takviye de yapılmaktadır. Su haklarına konu değil.

Döğüşbelen İmar Alanı Sulaması: Döğüşbelen yerleşim alanının içindeki narenciye bahçelerini kapsamakta olup, alanı 490 dekar. Ana kanal beton tarla içi toprak kanal. Su haklarına konu değil. 

Döğüşbelen sulaması:1965 yılında DSİ tarafından Namnam Çayı üzerine yapılan bendden alınan su ile brüt 10.000 dekar alan sulanıyor. Kanalların 2 km’si DSİ tarafından yapılmıştır. 15 km’si ise eski Köy Hizmetleri tarafından yapılmıştır. Tarla içinde toprak kanallar kullanılıyor. Temmuz ayında su iyice azalınca kanallara 6 adet kuyudan takviye yapılıyor. Su haklarına konu değil.

Zaferler İmar Alanı Sulaması: Narenciye bahçelerini sulayan alan 200 dekardır. Ana kanal ve tarla içi beton kanaldır. Su hakkı doğmamakta. 

Zaferler sulaması: Döğüşbelen’den gelen beton kanallardan alınan su ile brüt 10.000 dekar alan sulanıyor. Temmuz ayında su iyice azalınca kanallara 3 adet kuyudan takviye yapılıyor. Su haklarına konu değil. 

Hamitköy İmar Alanı Sulaması: Narenciye bahçelerini sulama alanı 240 dekardır. Ana kanal beton. Su haklarına konu değil. 

Hamitköy sulaması: İl Özel İdare tarafından yapılan bentle Namnam Çayından su alınıyor. Yaklaşık 30 km beton kanal vardır Temmuz ayında su iyice azalınca kanallara 3 adet kuyudan takviye yapılıyor. Toplam alanı brüt 7000 dekar.

 

BALCILAR BARAJINDAN BODRUM’A İÇME SUYU TEMİNİ

 

Balcılar Barajının amacının sulama ve enerji amaçlı olduğu belirtilmiş ise de yakın gelecekte Ula ve Bodrum içme suyu amacı da düşünülmüş olabilir.

Bodrum’a içme suyu temini sorunu katlanarak devam etmektedir. Muğla ili kuzeyinde kalan bölümü yer altı suları yönüyle yetersiz olup, özellikle Bodrum’da su sorunu yaşanıyor. Namnam ve Dalaman Çayından Bodrum’un su ihtiyacını karşılamak için 1993 yılında bir planlamanın olduğu biliniyor. 

Belki 1993 yılında hazırlanan Namnam Çayı ve Dalaman Çayı’ndan Bodrum’a içme suyu temini projesi yeniden gündeme gelebilir. İklim değişikliği ve su kıtlığı nedeniyle, içme suyu ihtiyacına paralel olarak, tarımsal çeşitlilikte değişikliğe ve sulama suyunda daralmaya gidilebilir.

 

NAMNAM ÇAYI TERSİP BENDLERİ 

 

Namnam Çayı üzerinde, taşkınları önlemek için bir dizi Tersip bendleri yapılmıştır. Balcılar, Oyru, Kıyra ve Karabörtlen Mahalleleri ile 6170 dekar tarım arazisi taşkınlardan korunacağı belirtiliyor. Tersip bendinin gövde ve düşüş havuzu bulunuyor. Tersip bendi, suyu süzücü ve taşınan materyali tutan ve çökelten bariyerlerdir.

Taşkınları önlemek amacıyla yapılan Namnam Çayı üzerinde inşa edilen tersip bendlerinin işlevini yerine getirmesi konusunda kuşkular vardır. Bu şekilde bir dizi bendlerle suyun doğal akışını değiştirmek çözüm olmadığı gibi, ekolojik dengeyi de bozar.

Şekil 7

 

 

NARENCİYE DALINDA KALIYORSA SULAMA PROJESİ NEDEN?

 

Baraj ve sulama projesi tarımsal üretimi ve tarımla uğraşanların refahını arttırmayacaktır. Tam aksine barajın inşası, ekolojik temelli bir çok problemi de beraberinde getirecektir. Tarımsal üretimi ve tarımla uğraşanların refahını arttırmak isteniyorsa, aşağıda maddeler halinde belirtiğim olumsuzlukların ortadan kaldırılması gerekiyor. 

Tarımda uygulanan politikalar ile proje amacı çelişiyor. Yöre çiftçisi ürününü değerlendirilemiyorsa, hasat zamanı Köyceğiz, Ortaca, Dalaman’da narenciye dalında kalıyorsa sulama projesi neden? Projenin fizibilitesinin sağlıklı yapılmadığı, amacının gerçekleşmesinin uzun yıllar alacak olması, maliyetinin gerçeği yansıtmadığı,  beklenen faydayı sağlamayacağı gerekçeleriyle kamu yararına olmadığı görülüyor. 

Bu baraj henüz planlanma aşamasında iken bazı mahallelerin sulaması için İl Özel İdaresi tarafından üç yıl önce beton kanallar inşa edildiği, başta Döğüşbelen, Hamitköy, Karaböğürtlen olmak üzere birçok yerin sulamasının 1965 yılında DSİ tarafından Namnam Çayı üzerine yapılan bentten alınan su ile sulanıyor.

Balcılar Barajı, hidroelektrik santralleri ve sulama projesi hakkındaki görüşlerimi içeren 26 Ekim 2022 tarihli yazımda; benzer şekilde ‘’inşası devam eden Dalaman, Ortaca, Dalyan sulama projesinden bahsederek, Köyceğiz, Karaböğürtlen, Gökova sulama projesiyle birlikte bu alanlarda en azından şimdilik tarımsal faaliyetlerin sürdürüleceğini, geniş kapsamlı turizm gelişim projelerine yer verilmeyeceği sonucunu çıkartabileceğimizi, öncelikle projenin amacına ulaşması için tarımın teşvik edilmesi ve desteklenmesi, tarımla uğraşanların refahının arttırılması gerektiğinin altını çizmiş, aksi takdirde bu sulama yatırımlarının bir anlamı olmayacağını belirtmiştim. Yazının linki: https://www.bodrumguncelhaber.com/balcilar-baraji-ve-koycegiz-gokova-sulamasi-projesi/

 

KÖYCEĞİZ, KARABÖĞÜRTLEN, GÖKOVA SULAMASINA İHTİYAÇ BULUNMAMAKTA

 

Balcılar Barajı ile Köyceğiz, Karaböğürtlen, Gökova sulaması henüz planlama aşamasındadır. Ne zaman başlanacağı ve tamamlanacağı belirsizliğini koruyor. Eğer Köyceğiz’de yapılaşma denetim altına alınmazsa, sulanacak araziler giderek yapılaşmaya açılırsa ve aşağıda belirttiğim bazı nedenlerden dolayı Köyceğiz, Karaböğürtlen, Gökova sulama projesi ne yazık ki kısa sürede işlevini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

 Sulama projesi için bir değerlendirme yapacak olursak;

 

a-Mevcut tarımsal sulama Köyceğiz Ovası ve Gökova Ovası alüvyonları, çay ve dere yatakları kıyısında konumlanmış su kuyuları ile yöredeki mevcut çay ve derelerden beton kanallardan sağlanıyor. Mevcut su kaynaklarının sulama için yeterli olduğu görülüyor.

 

b- Köyceğiz, Karaböğürtlen, Gökova sulama sistemi bundan 30-40 yıl önce gerçekleşmiş olsaydı bir anlamı olurdu. Geldiğimiz aşamada artık toprakla uğraşacak genç nüfus hemen hemen kalmadı ya da çok az. Topraktan yetişen ürün de geçimi sağlayamaz noktaya geldi. Sulaması planlanan Köyceğiz Ovasında genellikle tarımsal amaçlı üretim yapmayan, emeklilerin ağırlıklı olduğu, hobi amaçlı küçük ölçekli tarımsal faaliyetler bulunmakta. Üretime yönelik faaliyetler zeytincilik ve narenciyedir. 

 

c- ADNKS göre Köyceğiz 2023 yılı nüfusu 40.665 kişidir. 2022 yılı nüfusu 39.242 kişi, 2021 yılı nüfusu 38.425 kişi, 2014 yılı nüfusu ise 34.027 kişiydi. Bir önceki yıla göre 1.423 kişi, 2 yıl öncesine göre 2.240 kişi, on yıl öncesine göre 6.638 kişi artmış. Her yıl 1000 kişiden fazla göç alan Köyceğiz’e yerleşenlerin amacı tarımsal faaliyet olmadığı biliniyor. Bu nüfus artışı sonucunda konut ihtiyacı doğmakta ve ilçede yapılaşma da artmaktadır. Sonuçta sulanacak tarım alanları giderek daralıyor.

 

d- Hızlı nüfus artışı ve turizm yatırımları adı altında tarla ve parsel bazında satışlarda artışlar yaşanıyor, topraklar el değiştiriyor; tarımsal faaliyet azalıyor.

 

e- Tarımsal girdi maliyetlerinin artmasına bağlı olarak, üründe yeterince gelir sağlanmayınca bu durum beraberinde tarımsal faaliyetten kopmayı ve tarımsal faaliyetlerin azalmasına, toprakların elden çıkarılmasına yol açıyor; tarım alanları giderek yapılaşmaya açılıyor.

 

f- Bundan 150 yıl önce elde edilen toprakların mülkiyeti bölüşümle küçülüyor. Hisselere bölünüyor. Tarımsal faaliyet çok dar alanlara indirgendiğinden tarım yapılamaz duruma geliyor. Çaresiz kalanlar toprakları elden çıkarıyor. Haritada görüldüğü üzere Köyceğiz-Gökova arasında sulanacak alanların (yeşil alanlar) genişliğinin fazla olmadığı görülüyor. Kaldı ki gösterilen alanların bir bölümü yapılaşmanın olduğu tarım dışı alanlardır.

 

g- En önemli nedenler arasında ise tüm Türkiye genelinde olduğu üzere, tarımda çalışanların işgücünde kayıpların olması ve sayısının giderek azalıyor olmasıdır. Tarımda çalışanların yaş ortalamaları 50 yaş üzeri olan, yeterince iş gücünü yitirmiş, üretemeyecek durumda 60’lı ve üzeri yaşlardadır. Genç nesil eğitim, şehirlerin cazibesi, tarımsal gelirin yeterince olmaması, gelecek kaygısı gibi nedenlerle topraktan kopuyor. 

 

h- En önemlisi de ekonomik sıkıntıda olanlar, yaşam zorluğu çekenlerin ellerindeki ata mirası olan son varlıkları topraklarını da elden çıkarmak zorunda kalıyor. 

 

Dolayısıyla tarımsal üretim daraldıkça, topraklar tarım dışına çıkarıldıkça Balcılar Barajı sulama amacı da ortadan kalkıyor; yıllar sonra faaliyete geçecek olmasının da bir anlamı kalmıyor.

 

Şekil 8

 

Kaynaklar

 

Eşref Atabey. 2022. Balcılar Barajı ve Köyceğiz, Gökova sulaması projesi.https://www.bodrumguncelhaber.com/balcilar-baraji-ve-koycegiz-gokova-sulamasi-projesi/

Eşref Atabey. 2022. Dalaman Ovası sulama ve taşkın koruma projesi

https://www.temizmekan.com/dalaman-ovasi-sulama-ve-taskin-koruma-projesi/

Eşref Atabey. 2013. Muğla ili Tıbbi Jeolojik Unsurları ve Halk Sağlığı. Muğla Belediyesi Kültür yayınları-13. ISBN: 978-9944-5574-9-8. Muğla.

Eşref Atabey. 2021. İklimsel ve Biyolojik Tehlikeler. Doğa ve Antropojenik Tehlikeler-2, Sarmal Kitabevi. 231s. 1.Baskı, Mayıs 2021. İstanbul. ISBN 978-625-7647-41-0

Eşref Atabey. 2020. Deprem ve Tsunami. Asi Kitap.ISBN: 978-605-7760-14-2. 309s.İstanbul. 

Eşref Atabey. 2018. Suyun Hikayesi. 615s. ISBN: 978-605-9331-87-6 Asi Kitap. İstanbul.

www.yerbilimleri.mta.gov.tr

Dsİ. 21. Bölge Müdürlüğü.2024. Balcılar Barajı ve sulaması, hidroelektrik santralleri, malzeme ocakları, beton santrali projesi-ÇED dosyası.

http://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx

Resmi Gazete. 8.12.2007 tarih ve 26724 sayılı Kum, Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu