ALİ DIZDAR’IN YAZISI YAKTIN BENİ OTOGAR

 

Otobüs icat edildiğinde bizim otogarımız yoktu birkaç tane otobüsler çarşı içinden kalkar çarşı içine indirirdi yolcularını, sorunumuz yoktu. Otobüsler çoğaldı, dolmuşlar çoğaldı futbol sahamızı ve aynı zamanda en büyük meydanımızı ve aynı zamanda pazar yerimizi betonlayıp otogar yaptık. Yıllar geçti yetmedi şehir dışı diye şu anda bulunduğu yerdeki bahçeyi betonlayıp otogar yaptık şimdi de trafik sıkışıyor diye söyleniyoruz ve yine Bodrum Otogarı taşınıyormuş, haberlerde izledim. 

Torbalılar Torba kavşağında yapılmak istenen otogar ve oto sanayi için uzun süre mücadele ettiler, oto sanayi yapımını durdurmayı başardılar ancak otogarın yapımını durduramadılar. Belli ki alan almış satan satmış anlaşmalar geri dönüşü olmayan bir kuvvette yapılmış ki itirazları umursamayıp işi bitirdiler.

 

Şimdi ne olacak Ona bakalım. Benim kafamda bir sürü soru oluştu çözümleyemediğim. Bunları soracağım. Biliyorlarsa ki bilmek zorundalar cevaplarlar umudundayım.

Önceki yıllarda hep otobüslerle seyahat ederdik hava alanımız yoktu, sonra yapıldı ancak uçaklar çok pahalıydı, ayağımız alışmadıydı, özel araçlarımız azdı gibi nedenlerle yolculuğu otobüslerle yapmayı seçerdik, o nedenle otogarın trafiği oldukça yoğundu. Şehrimiz büyüyor nüfus çoğalıyordu ve zannettik ki bu yoğunluk bizi boğacak. O nedenle otogarın şehir dışına çıkmasını hep birlikte istedik. Ancak gelişmeler bizi yanılttı. Uçaklar çoğaldı fiyatlar kabullenilen düzeylere geldi ve otobüsten vazgeçip uçak seyahatlerine ya da özel araçlarımızla seyahatlere yöneldik.

Bu nedenlerledir ki otobüs firmaları bir bir kapanmakta. Taze bir haber ünlü bir otobüs seyahat şirketi 200 şubesini kapama kararı almış.

Sadece şehrine uçak seferi olmayanlar otobüs seyahatini mecburen seçmek zorunda kalıyor. En çok sefer düzenlenen İzmir’e bile özel aracımızla gider gelir olduk nadiren otobüs kullanıyoruz. Nüfusumuzun hızla artışına rağmen otobüs seferlerinde bir artış yaşamadık. Bodrum’daki trafik sıkışıklığının sebebinin de bu otobüsler olmadığını görüyorum. Otogarı şehir dışına taşımaya hazırlananlar neden olarak trafik sıkışıklığını öne sürüyorlar ancak mantıklı değil.

Otogara giden yolu kim tıkıyor? Bilhassa trafik ışıkları ve özel araçlar. Otogarın altındaki dört yol kavşağındaki trafik ışığı kırmızı yandığında şehre giriş yapan özel araçların oluşturduğu uzun kuyruklar, otogarın girişini tıkıyor, otogara girecek midibüs ve otobüslerin akışını kesiyor ve yolda beklemesine neden oluyor ancak yolu tıkayan onlar değil. Otogar yolundan yani Yokuşbaşı’ndan sonra şehre özel araç geçişini engelleyin bakın bakalım o yolda trafik sıkışıklığı kalacak mı? Asıl olan toplu taşıma araçlarına kolaylık sağlamaktır özel araçlara değil.

Elbette otogarın şehrin dışında olmasını herkes ister koca koca otobüsleri şehir merkezinde görmek kimse istemez ancak Bodrum otogarının farklı bir özelliği var insan kalbine benzetirim kan damarlarına hükmeden ve yöneten merkez misali bu otogar da şehrin, şehir içi ve dışı tüm ulaşımını düzenleyen merkez.

Bodrum merkezde oturanların belli bir çoğunluğu yürüyerek otogara ulaşıyor ya da otogardan valizini sürükleyerek evine oteline ya da teknesine ulaşabiliyor, köyünden ya da mahallesinden ya da otelinin önünden dolmuşa binenler otogarda dolmuştan inip otobüse veya hava alanı otobüslerine binebiliyor ya da tersi oluyor. Çok avantajları olan kolay ulaşılan bir ulaşım merkezi haline geldi. Bu merkezi başka bir yere taşımak o kadar kolay bir şey değil.

Bilmeyenlere tarif edelim yeni yapılan otogar Bodrum merkeze 3-4 km uzaklıkta Bodrum-Milas otobanın kenarında aynı zamanda bir dört yol ağzında Torba Viyadüğünün hemen yanında yürüme ya da bisikletle ulaşılabilme olasılığı olmayan bir yerde.

DCIM100MEDIADJI_0012.JPG

Diyelim ki otobüse bindik ve Bodrum’a geldik yeni Otogar da indik hepimiz Bodrum merkeze gitmek istiyoruz. Otobüs şirketi bizleri servisle merkeze götürmek zorunda böyle bir hizmeti yoksa zaten bu otobüsü tercih etmeyiz. Servis arabaları devreye girecek 50 kişilik otobüs yolcularını en az 3 servis arabasıyla merkeze götürecekler. Ne oldu bir otobüs yerine 3 midibüs girdi trafiğe otobüs 11 metre yol işgal ederken 3 midibüs aradaki mesafeleriyle birlikte 25 metre yol işgal eder oldu. Bu trafiği rahatlatmak yerine trafiği yoğunlaştırmak olur.

Servis yok herkes başının çaresine baksın derseniz en iyi ihtimalle 4 kişi bir olur taksi tutarız ve en az 12 taksi ile Bodrum’a gideriz 12 taksi ara mesafeleriyle birlikte 50 metre yol işgal eder bu daha da beter trafiği sıkıştırır. Trafiği rahatlatma fos çıktı.

Trafiği rahatlatacağız diye daha beter batmanın yanında ekstra sorunlarla baş başa kaldık. Bir bakalım. Otobüsten indim Gündoğan’a gideceğim ne yapmalıyım. Servise binip önce Bodrum eski otogarına gidip Gündoğan Dolmuşuna binebilirim. ( Haydaaaa eski otogar duruyor ne oldu yeni otogar niye yapıldı ki, diye düşüne düşüne ve bol bol rahmet okuyarak ) ya da otogardan çıkıp, elde iki valiz sürükleyerek ana yola çıkıp bir araba altında kalmadan yolun karşısına geçmeyi başarırsam Gündoğan dolmuşu beklerim.

Dolmuşlar dolu gelirse valizlerle binemem saatlerce beklerim rahmet okuya okuya.

Yolun karşısında yani otogarın önündeki yolun karşısında bekleme yeri yaparsınız değil mi?

Benim gibi yolun karşısına geçmeyi başaran Torba ya da Türkbükü’ne gidecek yolcular da var, epey kalabalık olacağız ona göre. Dolmuşların yolun ortasında durması da uygun olmayacağından dolmuşların girip yolcu alabileceği uygunlukta ve büyüklükte bir dolmuş indi bindi durağı yapmalısınız. Yolun kenarında buna uygun yer var mı? Bir bakmalısınız.

Yolun karşısına geçmek için trafik ışığı da gerekiyor. İnsanlara o trafikte geç karşıya diyemezsiniz, otoların kavşağa geliş hızlarını bir görseniz altınıza yaparsınız. Ya da dolmuşları otogarın içinden geçirmelisiniz. O zaman da otogar giriş çıkışında curcuna olur.

Ya da lanet olsun derim ve taksi tutarım verdiğim uçak ücretine eşdeğer otobüs ücretinin üç katı bir ücretle de evime giderim rahmet okuya okuya.

Yok, siz endişelenmeyin dolmuşları da yeni otogara taşıyacağız derseniz işte o zaman arap saçına döner yolculuklar. O konudan üç yazılık malzeme, bir film bir de tiyatro oyunu çıkar çok fena gülerim.

Otobüs şirketleri İzmir otogarındaki gibi her yöreye ayrı servis koyacaklar diye düşünüyorsanız bunu dile getirin de otobüs şirketleri de bilsin ona göre bilet fiyatı belirlesinler. Şoförler odası da dolmuşçuların isyanını nasıl bastırırız diye düşünedursunlar.

Yazının sonuna geldik ancak daha sorunların başındayız neyse çabuk çabuk sorayım da fazla vaktinizi almayayım.

Hava alanı seferleri de mecburen yeni otogarda başlayıp biteceğinden uçak yolculuğu yapanlar da otobüsle gelmiş gibi aynı sorunları paylaşacaklar. Üstelik otobüslerin servis sisteminden yararlanamayacaklar. Hava alanı yolcu taşıma şirketlerinin de şehir içi servisleri olacak mı?

Ya da Bodrum’un toplu taşıma sistemini yeniden düzenleyeceksiniz ve mecburen ek seferler koyacaksınız ya da eski otogar aynen duracak yeni otogarla arasında bir dolmuş trafiği yaratacaksınız. Her ne yaparsanız yapın trafiği daha beter yapacaksınız.

Turgutreis Otogarı ne olacak oraya otobüs geçişlerine izin verilmeyecek mi? Turgutreis’deki otobüs yolcularını yeni otogara nasıl taşıyacaksınız. Oraya ellemeyecekseniz yeni otogarın ne önemi kalır ki?

Yeni Otogarın giriş ve çıkışları mevcut yol düzeninde çok kötü sonuçlar verebilecek kazalara davetiye çıkarabilecek düzeydedir. Ya trafik ışıkları gerekecek ve viyadükte beklemelerle birlikte trafik sıkışıklığına yol açacak ki viyadüğü niye yaptık diye düşüneceğiz. Ya da yeni otogara giriş çıkış için ilave bir viyadük mü yapmak gerekecek?

Yeni Otogara köylerden ya da mahallelerden dolmuşa binerek nasıl ulaşacağız konusuna giremedim, otogarla birlikte dolmuş duraklarını da taşırsanız Bodrum merkezin kan ağlayan esnafının nasıl etkileneceğine giremedim, neyse artık bunların cevaplarını alalım ona göre konuşuruz.

“Kaş Yaparken Göz çıkarmak” vecizesine bir örnek ver deselerdi bundan iyisini bulamazdım

Bence “eski otogarı daha sonra ne yapsak diye düşüneceğiz” yerine “yeni otogar diye yaptığımızı kime satsak ya da ne yapsak” diye düşünmeye başlasanız iyi olur. Mesela zincir marketlerden biri, ikisi buraya talip olabilir, ya da Bodrum Bakkal adında bize özel, yanında kafeler ve çocuk parkları da olan bir alışveriş merkezine dönüştürebiliriz.

Hey 65 üzeri gençler henüz tehlike geçmiş değil sabredin Evde Kalın, Sağlıcakla kalın.

Fotoğraflar için Yaşar Anter ve Eski Bodrum Facebook sayfası yöneticilerine teşekkür ederim.

Saygılarımla Ali Dizdar 01 Haziran 2020

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*

x

Check Also

A NASEMASENE ÇE BELEDİYE…, ALİ DİZDAR YAZDI

  A NASEMASENE ÇE BELEDİYE… Ben önce eğitimimi tamamlamayı ve ardından da ...