ALİ DİZDAR YAZDI, İNCE BİR SIZI
İNCE BİR SIZI…
Mehmet İNCE, Ali DİZDAR ve Hasan ARSLANSEREN bu üç arkadaş çocukluklarından beri beraber olmayı seçen üç arkadaşlar. Bodrum’daki 20 li yaşlarına kadar olan yaşamlarında yediği içtiği ayrı gitmeyen üç cefakar arkadaş oldular. Sonrasında herkesin bir yana savrulması gerekti. Büyük şehirleri aralarında paylaştılar. Ali İstanbul’u, Hasan İzmir’i Mehmet de Ankara’yı seçti dağıldılar. Sonunda kürkçü dükkanına geri döndüler elbette. Çocukluklarındaki gibi yedikleri içtikleri bir olmasa da ara sıra buluşur eski günleri yad ederlerdi.
Mehmet mızıklamayıp aramızdan ayrılmasaydı devam da ediyorduk ne güzel.
FOTO Mİ 001
İşin ilginç yanı üç ayrı karakterdeki insanın can ciğer dost olmasıydı. Hasan mutedil, Ali inatçı, Mehmet inatçı ve huysuz bir mizaca sahiptiler. Mehmet Fenerbahçeli, Hasan Beşiktaşlı, Ali Galatasaraylı imiş bunu yaşlılıklarına kadar fark edemediler. Çocukluklarında Hasan Ali’yi Tavlada yendikten sonra tavlayı Ali’nin koltuk altına sıkıştırdığında sinirlenen Ali 6 ay Hasan’a küsmüştü. Bir tekne gezisinde Mehmet’e küsen Ali denize atlayarak Haremten Koyu’ndan Bodrum’a yüzmeye kalkışmıştı da zorla tekneye geri almışlardı. Mehmet asabi ve huysuz kim küçük bir hata yapsa azarlar fırçalardı. Yaşlılık günlerinin her buluşmalarında Mehmet illaki bir konuya sinirlenir asabileşir Ali ve Hasan Mehmet’i sakinleştirirlerdi. Hasan erken yatan evcimen bir adamdı Ali ile Mehmet gece kuşu. O nedenle Hasan’a sürekli sitem ederler bazen de eziyet ederlerdi. Bir tekne gezilerinde arızalanan motora bakan Teknik lisede okuyan Hasan’ın piston kırılmış sakın ellemeyin dediğinde bir hafta motora ellemeyip sonunda tamirciye götürmüşlerdi de tamirci bir şeyi yok bunun diye çalıştırıvermişti. Buna rağmen birbirlerine güvenmeyi asla bırakmadılar. İdealisttiler, köylü olmak özenilesi bir yaşam formudur diye isimlerini çok sosyetik bulup kendilerine köylü isimleri verdiler. Ali’ye İSMAİL Hasan’a CAFER Mehmet’e BEKİR ismini layık görmüşlerdi. Komik adamlardı vesselam. Gülmek için çok kuvvetli esprilere gerek duymazlar aniden duydukları bir gıcırtı bile gülme krizine girmelerine yeterdi.
FOTO Mİ 002
Mehmet İNCE 18 yaşında Ankara’ya hem çalışmaya hem tahsilini tamamlamaya gitti. Onu Ankara’ya davet eden Mavi Yolculuk (Gökova) gezisinde tanıştıkları Emekli Hava subayı Ekrem amcanın kuru temizleme fabrikasında uzun yıllar çalıştıktan sonra kuru temizleme ve fabrikasyon yıkamacılık işini öğrenmişti. İşler bozulup fabrika kapanınca Mehmet Bodrum’a döndü ve Bodrum’da ilk olacak çamaşırhaneyi açtı “BOHÇA ÇAMAŞIRHANESİ”. O zamanlar oteller kendi çamaşırları için bünyesinde çamaşırhane kurarlardı. Mehmet’in çamaşırhanesi ile işi Mehmet’e vermeye başladılar. İşler çoğalınca Mehmet’in çamaşırhanesi yetersiz kalmaya başladı. Mehmet, o zaman KIRLAR Mevkii dediğimiz bu günün KONACIK-BİTEZ arası bir yerde ÇAMAŞIR YIKAMA FABRİKASI açtı. Fabrikayı ortak kurmuşlardı bir süre sonra ortaklık bozulunca fabrikayı kapattılar. Mehmet Bodrum’da uzun yıllar çalıştıracağı BOHÇA ÇAMAŞIRHANE’sini yeniden açtı. Ta ki rahatsızlanıp iş yapamayacak hale gelene kadar.
FOTO Mİ 003
FOTO Mİ 004
Bu üçlüye çeşitli isimler bahşettiler Hasan’ın babası Arap Ömer amca “SAÇAYAĞI” bazıları “ üç şilahşörler”, kimisi “ayrılmaz üçlü” kimisi de “Triyo” bile dediydi. Özenilesi bu dostluk hiç unutulmayacak hep var olacak, mevcudiyeti de var olacaktı ancak geçtiğimiz Cuma günü 6 Aralık 2024 te 71 yaşında Mehmet mızıklayıp gitti. Ardında İNCE bir sızı bırakarak.
FOTO Mİ 005
Ne yapacağımızı bilemediğimiz çok ender zamanlardan birini yaşıyoruz.
Seni Seviyoruz Mehmet İNCE.
Saygılarımla Ali DİZDAR
Çok güzel yazdın Ali kardeşim kalemine sağlık ayrıca çok güzel hikaye,o yılları bende hatırlıyorum.