BU PANEL BODRUM’A ÇOK YAKIŞTI
AYHAN KARAHAN’IN HABERİ
Sol Parti Bodrum ilçe Örgütü tarafından düzenlenen ve Kemal Ulusaler moderatörlüğünde Heredot Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Nasıl Bir Yerel Yönetim?” konulu panele ilgi ve katılımın yüksek olması dikkatleri çekti. Bunun nedenini sorduğumuz iş insanı, inşaat mühendisi, İstanbul sol siyasetinin önemli simalarından ve çiçeği burnunda Bodrumlu Şakir Sinan Güngör; “Bu ilginin en önemli nedenlerinden birisi, Sol Parti’nin yerel yönetim konusunu ciddiye alması, bu konuda önemli ve inandırıcı adımlar atıyor olması. Sol Parti yerel yönetimler konusunda önemli bir geleneğe de sahip. 1980 öncesi Fatsa-Terzi Fikri (Sönmez) deneyimi bugün üniversitelerde sosyal bilimler alanında önemli bir araştırma konusu. Sol Parti o geleneğin asli sahibidir. Kamuoyundaki bu duyarlılığın bir diğer nedeni; önemli bir siyasal dönemece girdik. Ayrıca AKP’nin kendisinden olmayan belediyeler üzerinde ki; (kayyum atamaları ile görevden almaları ile müfettişler tacizi ile) artan baskısı özellikle sol kesimler arasında doğal bir savunma refleksini de beraberinde getirmiştir. İnsanlar tek adamcılığa, giderek merkezileşen ve otoriterleşen yapıya alternatifi yerel demokrasilerde, yerinden yönetimlerde arıyorlar. Bu panelin sadece örgütlenmesi değil, içeriği de oldukça başarılı olmuştur. Önemli çıktılarının olduğunu düşünüyorum. Bu yönüyle Sol Parti Bodrum İlçe Örgütü’nün emeğine, yüreğine, aklına sağlık” diyerek görüşünü özetledi.
ARAS: “YEREL YETKİLER, MERKEZE ÇEKİLİYOR.”
Panelin açılış konuşmasını yapan Sol Parti Bodrum İlçe Başkanı Okan Manzak; “Sol parti yerel yönetim anlayışında tüm kentlilerin; mahalle, semt, ilçe meclislerinin yanı sıra; emek, kadın, genç, emekli, işsiz, engelli vb. kesimlerin oluşturacağı meclisler ve bu meclislere dayanacak kent meclisi aracılığı ile karar alma, uygulama ve denetim süreçlerine etkin katılımı sağlanacaktır. Kamusal Kent Hizmeti Kentsel kamu hizmetlerini ticarileştiren özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalara son verilecek, belediye emekçilerinin kadrolu, güvenceli istihdamı esas alınacaktır…” görüşlerine yer verdi. Katılımcı panelist-belediye başkanları arasında İlk konuşmayı gerçekleştiren Ahmet Aras, Bodrum’da halk ile belediye arasında bir duvar olmadığını aksine şeffaf yöneticilik anlayışı ile katılımcı belediyeciliği güçlendirdiklerini dile getirdi.Başkan Aras özellikle kamusal alandaki yatırım ve özen ile halkçı belediyeciliği daha da yaygınlaştıracaklarının altını çizdi. Aras konuşmasında; “Yerel yetkilerinin merkeze doğru çekildiği bir gerçek. Yerel yönetimlerin özerkliği hayatidir. Bunu talep ettiğinizde fincancı katırları ürküyor. Biz mazeret değil, hizmet üretiyoruz. STK’lar, Kent Konseyleri olmazsa olmazımızdır. Planlama önemli. İmar planlarında belediyeler dışında Çevre Ve Şehircilik, Kültür Ve Turizm Bakanlıkları, TOKİ, Emlak Konut, Özelleştirme İdaresi, merkezi yönetim belirleyici oluyor. Ayrıca coğrafi anlamda da durum farklı değil. Belediyeler dışındaki merkezi yapıların yüksek ve belirleyen nüfuzu var. Söz gelimi biz yönettiğimiz toprakların %35’inde plan yapabiliyoruz. O dahi sınırlı.İmar planları orada yaşayan halk tarafından yapılmalıdır. Yeşil alanlar 100.000’lik, 25.000’lik, 5000’lik planlarla bir gecelik kararnamelerle satışa çıkarılıyor. İmara açılıyor” diyerek buna dair Bodrum Yarımadası’ndan güncel örnekler verdi.
MAÇOĞLU; “YASALARIN ENGELİNİ HALKLA AŞTIK.”
Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Cervatoğlu da konuşmasında ana tema olarak önemli olanın zor olanı başarmak olduğuna dikkat çekerek; “İktidarın doğası gereği kendi yapamadığı iş ve hizmetlerin muhalif belediyeler tarafından yapılmasından rahatsız olacağı için sürekli zorluklar çıkaracağını, engellemeler yaparak, muhalif belediyeleri çalışamaz hale getirmek isteyeceğini ama devrimci-demokrat yerel yöneticilerin de zoru başarmak, her türlü baskı ve yıldırmalara karşın yaratıcı yöntemlerle farkını göstermekle yükümlü olduğunu” söyledi. Tunceli Belediye Başkanı Maçoğlu’da; “eğer yalnızca mevcut yasalara bağlı kalarak çalışmaya kalksak, elimiz-kolumuz bağlı, sürekli şikayet eden kurum ve kişiler haline gelirdik. Yasaların bağlayıcılığı ve engelini halkla aştık” dedi. Maçoğlu ayrıca kamuya ait toprakların bizzat halk tarafından işgal edilerek üretime açılması ve kurulan üretim ve tüketim kooperatifleri eliyle burada üretilen ürünlerin uygun fiyatla halka pazarlanması yoluyla yasakları deldiklerini, buradan elde ettikleri gelirlerle her sevide öğrencilerin eğitimini sağladıklarını ifade etti. Maçoğlu son olarak yönettikleri kentte tüm kararların o kentte yaşayan yurttaşlarla birlikte alındığına dikkat çekti.
GAZETECİ PELTEK: “BİR KIVILCIM ÇAKILMIŞTIR.”
Panelin bitiminde izleyicilerin soruları ile oldukça verimli bir final yapıldı. Paneli oldukça dikkatle takip eden Bodrumlu gazetecilerden Ali Peltek: “Elbette gazeteci kimliğimle takip ettim. Ama katılımcı kimliğimde zaman zaman öne çıkmadı değil bu anlamlı panelde. Sol Parti Bodrum İlçe Başkanlığı’na böylesi bir olanağı bizlere sunduğu için, teşekkür ederiz. Bu panelde bir kıvılcım çakılmıştır. Umarım devamı gelir. Bu kıvılcım, topyekün bir aydınlanmaya dönüşür. Katılımın yüksek olmasında panelistlerin her birisinin marka olması etkili olmuştur. Salondaki nicelik de, nitelik de son dönem alışık olmadığımız ölçüde yüksekti. Şunu da çıkarsamak olası. Demek ki; iyi bir sunum olunca, alıcısı da oluyormuş. ‘İnsanlarımız duyarsız’ söylemi tembelliğe ve miskinliğe kılıf arama çabasından öte anlam taşımıyor. Özellikle Bodrum bereketli toprakları bu yöndeki hiçbir düşünsel tohum serpiştirmesini, karşılıksız bırakmayacaktır” diyerek görüş bildirdi. Panel Bodrumlu çok sayıda katılımcı, çevreci, STK yöneticisi tarafından; İYİ Parti İlçe Başkanı Nevzat Kanber ve CHP İlçe Başkanı Halil Karahan tarafından da ilgiyle izlendi.
