Meydanda Renkli Kıyı Eylemi
Bodrum’da kent meydanında bir araya gelen vatandaşlar, kıyı işgallerine karşı renkli bir eylem gerçekleştirdi. Şemsiyelerini, havlularını ve şişme havuzlarını alıp meydana gelen vatandaşlar, yetkililere seslerini duyurmaya çalıştı.
Kıyı işgallerine karşı her hafta ilçenin farklı bir noktasında eylem yapan Bodrum Özgür Kıyılar İnisiyatifi, bu kez seslerini yetkililere daha iyi duyurabilmek için Bodrum Belediye Meydanı’nda bir araya geldi.
Şemsiyelerini meydana açıp havlularını yere seren eylemciler, “Denize Erişim Herkesin Hakkı”, “Kıyılar Kimsenin Malı Değildir”, “Elini Çek, Kıyı Herkesin Hakkıdır” yazılı dövizler açıp sloganlar attılar. Kimileri de şişme havuzu ve leğenle eyleme katıldı. Eylemciler, Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’ye de çağrıda bulunarak “Başkan Buraya” sloganları attı.
Eylemciler, meydandan geçen yerli ve yabancı turistlerin de dikkatini çekti. Eylemi dikkatle takip eden yabancı turistler, ne olup bittiğini anlamaya çalıştı.
Mayosu, havlusu ve paletleriyle eyleme katılan Zeynep Çiğdem Dedeoğlu, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi;
“Kıyılarda yer bulamadığımız için, her seferinde işletmelerden iteklendiğimiz için, buradan kalkın denildiği için, biz de bugün gelip havlumuzu buraya serdik. Sesimizi duyurmak istiyoruz.”
Arif Sırrı Özçelik ve Selda Yeter tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Anayasanın 3621 sayılı kanun 5. maddesi ‘Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı Sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle “kamu yararı gözetilir’ deniyor. Yine 6.maddeye göre kıyılar herkesin eşit ve özgürce yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Kıyıların doğal yapısını değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, dolgu yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, kum, çakıl alınamaz, dökülemez.
7 haftadır devam eden eylemlerimizde anayasanın yapılamaz dediği her usulsüzlüğün yüzsüzce yapıldığına şahit olduk. Kıyıda tek sıra yürüyüşümüzün bile mümkün olmayacağı şekilde; şemsiyeler, şezlonglar, masa ve sandalyeler ile kıyının işgal edildiğini gördük. Kıyıda; beton duvarlar, ahşap ve demir çitler, beton saksılar ile halkın kıyıya serbestçe geçişinin engellendiği basın mensupları tarafından ve tarafımızca kayda alındı. Tüm bu usulsüzlüklere rağmen kıyıya ulaşmak istediğimizde işletme sahiplerince sözlü ve fiziki saldırılara maruz kaldık. Güvenlik görevlilerinin ve bizlerin sağduyulu tutumu sayesinde eylemlerimize gölge düşürecek herhangi olay yaşanmasına fırsat vermedik. 7 hafta boyunca ne Bodrum belediyesinden nede Bodrum kaymakamlığından bu yaşanalar ile ilgili en küçük bir tepki görmedik. Bizde dedik ki madem plajlarda bize havlumuzu serecek yer yok, bizlerde gidelim belediye meydanına havlularımızı serelim.
Sayın kaymakam bey biz size geldik, kaleminizden randevu talebinde bulunduk. 7 haftadır bekliyoruz. Anayasal hakkını arayan biz yurttaşların sesini duyacak mısınız? Tüm halkın eşit ve serbestçe kullanımına açık kıyıların kanunsuz işgaller ile halka kapatılmasına veya ücret ödeyerek ile kullanımına izin verilmesine, aksi durumda sözlü ve fiziki şiddet uygulanmasına sessiz mi kalacaksınız? Sayın Tamer Mandalinci ve belediye yönetimi bakın bizler buradayız, anayasal haklarımızı istiyoruz. Peki siz neredesiniz? Safınızı belli edin bizim yanımızda mısınız? İşgalcilerin yanında mısınız? Bizler hem kaymakamlık makamından hem de belediyemizden bu kanunsuzluklara karşı kanunu uygulamalarını, herkesin eşit ve serbestçe kıyıya erişimini engelleyen kanunsuzlukları sonlandırmalarını talep ediyoruz.”
Açıklamanın devamında “İşgallere kiralama algısı yaratan bu uygulamaya derhal son verilmelidir.” diyen eylemciler, “Biliyoruz ki bizler birlik olup haklarımızı ve doğamızı savunmadıkça bu işgaller bitmeyecek. Ve bilinmelidir ki, bu kavga bitmedi bitmeyecek, kıyılar özgür oluncaya dek.” ifadelerini kullandılar.
Muhabir Hamdi Yörür Kent Tv
Bodrum’da renkli kıyı eyleminde yapılan açıklamanın tam metni ise şöyle:
BU TALANI DURDURUN! KIYILAR KİMSENİN MALI DEĞİLDİR!
• Kıyılar tüm canlıların müşterekleridir!
Foklar, balıklar, yengeçler, deniz yıldızları, kaplumbağalar, domuzlar, martılar, deniz çayırları, pinalar, kum zambakları..
Anayasanın 3621 sayılı kanun 5. maddesi “Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı Sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle “kamu yararı gözetilir ” deniyor.
Yine 6.madde
Kıyılar herkesin eşit ve özgürce yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Kıyıların doğal yapısını değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, dolgu yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.
Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, kum, çakıl alınamaz, dökülemez.
KIYILAR KİMSENİN MALI DEĞİLDİR!
• 7 haftadır devam eden eylemlerimizde anayasanın yapılamaz dediği her usulsüzlüğün yüzsüzce yapıldığına şahit olduk. Kıyıda tek sıra yürüyüşümüzün bile mümkün olmayacağı şekilde; şemsiyeler, şezlonglar, masa ve sandalyeler ile kıyının işgal edildiğini gördük.
Kıyıda; beton duvarlar, ahşap ve demir çitler, beton saksılar ile halkın kıyıya serbestçe geçişinin engellendiği basın mensupları tarafından ve tarafımızca kayda alındı. Tüm bu usulsüzlüklere rağmen kıyıya ulaşmak istediğimizde işletme sahiplerince sözlü ve fiziki saldırılara maruz kaldık. Güvenlik görevlilerinin ve bizlerin sağduyulu tutumu sayesinde eylemlerimize gölge düşürecek herhangi olay yaşanmasına fırsat vermedik.
7 hafta boyunca ne Bodrum belediyesinden nede Bodrum kaymakamlığından bu yaşanalar ile ilgili en küçük bir tepki görmedik.
Bizde dedik ki madem plajlarda bize havlumuzu serecek yer yok, bizlerde gidelim belediye meydanına havlularımızı serelim.
Sayın kaymakam bey biz size geldik, kaleminizden randevu talebinde bulunduk. 7 haftadır bekliyoruz. Anayasal hakkını arayan biz yurttaşların sesini duyacak mısınız? Tüm halkın eşit ve serbestçe kullanımına açık kıyıların kanunsuz işgaller ile halka kapatılmasına veya ücret ödeyerek ile kullanımına izin verilmesine, aksi durumda sözlü ve fiziki şiddet uygulanmasına sessiz mi kalacaksınız?
Sayın Tamer Mandalinci ve belediye yönetimi bakın bizler buradayız, anayasal haklarımızı istiyoruz. Peki siz neredesiniz? Safınızı belli edin bizim yanımızda mısınız? İşgalcilerin yanında mısınız?
Bizler hem kaymakamlık makamından hem de belediyemizden bu kanunsuzluklara karşı kanunu uygulamalarını, herkesin eşit ve serbestçe kıyıya erişimini engelleyen kanunsuzlukları sonlandırmalarını talep ediyoruz.
YASAYI UYGULA İŞGALİ KALDIR!
• ECRİMİSİL BİR KİRALAMA DEĞİL, BİR İŞGALDİR!
Tüm kamuoyuna soruyoruz, birileri sizin evinize izinsiz yerleşse siz onlara tamam madem yerleştiniz şu kadar para verirseniz tüm evi kullanabilir ve bizi de idare edin der misiniz? DER MİSİNİZ?
Evinizdeki eşyaları kullanmak için işgalciye ücret ödemeyi KABUL EDERMİSİNİZ?
İşgallere kiralama algısı yaratan bu uygulamaya derhal son verilmelidir.
KIYILAR BİZİM, HEPİMİZİN!
• BALIKLAR FOKLAR ŞİMDİ NEDEN YOKLAR!
Kıyılarımızda yaşanan vahşi ve rant odaklı yapılaşma ile kıyılarımızın doğal yapısı bozulmuş, kayalıklar, mağaralar dinamitler ve ağır iş makinaları parçalanmış, orman ve kıyılarımıza özgü bitki örtüsü yangınlara maruz kalmış veya kazınarak yok edilmiştir. Karadaki katliamlar yetmemiş, deniz içinde yapılan kazılar, dolgular ve dışardan getirilen mermer tozu gibi maddeler ile uluslararası sözleşmeler(BERN ve BARCELONA) ile koruma altındaki DENİZ ÇAYIRLARI VE PİNALAR büyük zarar görmüş deniz canlılarının yaşam alanları yok edilmiştir. Nesli tükenmekte olan AKDENİZ FOKLARININ yaşam alanı olan Gündoğan Çetili Burnunda 32 dönüm deniz doldurulmuş, Cennetkoy Gökburun da Cengiz holding tarafından yine AKDENİZ FOKU yaşam alanı olarak işaretli alanda büyük doğa katliamı yaşanmaya devam etmektedir. Tüm bunların cezasız kalması, yetkililerin bu yaşananlara kör ve sağır olmaları, Kumbahçe de ulu orta yerde hem de belediye araçlarıyla deniz dolgusu yapılmasına cesaret vermiştir.
BALIKLAR FOKLAR ŞİMDİ NEDEN YOKLAR!
Tüm bu işgallerin yanında bodrum kıyılarında geri dönülmez doğa katliamına yol açacak projelerin her gün yeni birisi karşımıza çıkıyor.
İçmeler, Kızılağaç kıyı şeridinde 35 milyon m2’nin üstünde orman ve zeytinlik vasfında kamu arazisi sözde otel yapımı için tahsise çıkarılmasına nasıl engel olabiliriz derken, Akbelen ormanının katili Limak inşaatın Gerenkuyu da ormanlık alana otel yapımı için valiliğin ÇED gerekli değildir kararını verdiğini öğreniyoruz.
Bodrum’u yok etmeye and içmiş azgın sermayenin Kumbahçe de büyük bir liman projesi karşımıza çıktı. Başta Kumbahçe sakinlerinin işgalcilere rağmen denize girebildiği tek kıyı olan alanda yapılması planlanan liman büyütme projesinin halkı bilgilendirme toplantısı, halkın proje yapıcılara haddini bildirmesiyle son buldu.
KUMBAHÇE’YE LİMAN İSTEMİYORUZ!
Bitez de mevcut limanın büyütülmesi Bitez halkının tepkisine rağmen gündemden düşmüyor.
Binde 0,1 azınlık tekneleriyle, yatlarıyla denizlerimizde keyif sürecek diye milyonlarca canlının yaşam alanlarının yok edilmesine SESSİZ KALACAK MIYIZ?
Bununla da bitmedi, Bitez kıyılarının Muçev’e peşkeş çekildiğini, halkın yıllardır özgürce kullandığı plaja devasa ahşap platform yapılmaya başlanmasıyla ve halkın duyarlılığı sayesinde öğrendik.
MUÇEV’in kıyılarımıza çökmesine SESSİZ KALACAK MIYIZ?
Yaşam alanlarımızın yok edilmesine SESSİZ KALACAK MIYIZ?
Biliyoruz ki bizler birlik olup haklarımızı ve doğamızı savunmadıkça bu işgaller bitmeyecek. Ve bilinmelidir ki, BU KAVGA BİTMEDİ BİTMEYECEK, KIYILAR ÖZGÜR OLUNCAYA DEK!
BODRUM CENNET OLUR, KIYILAR ÖZGÜR OLSA
Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi
Sadece Bodrumu değil, rüm ülkemizin talan edilmesine karşı yapılmış güzel bir protesto olmuş.