DR. EŞREF ATABEYHABERLER

KENTSEL ÇEVREDEKİ GÜRÜLTÜNÜN İNSAN SAĞLIĞINA YIKICI ETKİSİ

KENTSEL ÇEVREDEKİ GÜRÜLTÜNÜN İNSAN SAĞLIĞINA YIKICI ETKİSİ

DR. EŞREF ATABEY

Jeoloji Yüksek Mühendisi / Tıbbi Jeoloji uzmanı / Yazar

Kentsel çevrenin belirgin bir özelliği ulaşımdan, sanayiden ve komşulardan gelen gürültüdür. Gürültü kirliliği şehir yaşamındaki en büyük sağlık risklerinden biridir. İnsan ve toplum üzerinde olumsuz etki yapan ve istenmeyen seslere gürültü denir. İki dakikalık sessizliğin rahatlatıcı olarak bilinen müzikten bile fazla sakinleştirici etkisi vardır. Hatta sessizlik beyinlerimizin gelişmesini sağlayabilir.

APARTMANLARDAKİ GÜRÜLTÜ EVİ TERK ETTİRİR

1983 yılında Ankara’da bir yapı kooperatifine üye olduk ve uzun yıllar maaşımızdan zorluklarla ödediğimiz aidatla sonunda 1994 yılında (11 yıldan sonra) 2.katta bir daireye sahip olduk. Uzun yıllar kiradan kurtulmanın henüz mutluluğunu yaşıyorken, üst kattaki komşu günün her anında aşırı gürültü yapmaya başladı. Uyarılarımız sonuç vermedi ve giderek kronik bir sorun haline geldi; huzurumuz kalmadı.  Yaşamımız bir kabusa dönüştü. Gürültünün dozu tahammül sınırını aşınca, bir takım kötü sonuçlara yol açmaması için bir yılını bile doldurmadan yeni evimizden çıkmaya karar verdik. Başka mahallede eski bir apartmanın en üst katındaki daha küçük bir daireye taşındık. Böylece durumun düzeltilemeceği ve huzurun olamayacağını anladığımızdan istemeyerek de olsa komşu gürültüsü nedeniyle yaşam ortamını terk etmek zorunda kaldık. Tabi bu arada sağlığımız epeyce bozulduğu gibi, aynı ölçülerde yeni bir daire almaya mali durumumuz elvermediğinden, tekrar borçlanarak daha küçük olan eski bir daire almak zorunda kaldık. Bu evimizde hala yaşıyoruz.

Apartmanlarda oturan hemen herkes gürültüden rahatsız olduklarını söylerler. Bu da yaşamı zorlaştıran sorunların başında gelmektedir.

Apartmanlarda, iç mekanlarda rahatsız edici en belirgin gürültü kaynakları;  dairelerdeki tadilat-tamirat işleri, temizlik işleri, yüksek sesli elektrik süpürgelerinin gürültüsü, yan duvarlarda ve yatak odalarına yakın klimaların sesi, radyo ve televizyonların yüksek sesleri, müzik aleti çalma, kapı çarpmaları, çocukların zıplamaları ve bağırmaları, eşyaların sürüklenmesi, zemine bir nesnenin düşürülmesi, top oynama, mutfak tezgahında bir şeylerin tokmaklama, havanda bir şeyler ezme, yüksek sesle konuşma, tartışmalar, düğün-nişan törenleri, evde ayakkabıyla ya da ses çıkaran terlikle dolaşma, telefonda yüksek sesle konuşma, bozuk asansör motoru sesi gibi saymakla bitmez. Bu gürültü kaynaklarının bir dereceye kadar giderilmeleri mümkündür.

ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI

Yaşam alanlarımızda bizi huzursuz eden kent ortamındaki sokaktan gelen gürültü önlenemeyen boyutlardadır. Araç trafiği, karayolu, demiryollarından, uçak sesi, bahçe bakımları, çim biçme makinası, inşaatlardan gelen sesler, korna sesleri, apartmanların çok yakınındaki bir Camii hapörlerinden yayılan yüksek desibelli gürültü sınırını aşan ses, uçak sesi, sokak hayvanlarının yoğun yaşadığı yerlerdeki gürültü, kaynağı belli olmadan elde edilen son model arabalarla caddelerde drift hareketleri yapma, ekzost susturucusu çıkartılan araçlardan kaynaklı gürültü, havalandırma sistemleri, klimalar, jeneratörler.

 Yaşamında gürültüden yani yüksek sesten herkes şikayetçidir. Fakat toplumda gürültünün insan sağlığına yıkıcı etkileri konusunda henüz yeterli bilinç oluşturulamamıştır. Çevresindeki yüksek sesleri iyileştirmek yerine gürültüden sakınmak için insanlar bireysel çözüm arayışına girmektedir

Örneğin dış mekanla bağlantıyı kesmek için pencerelerini kapatmayı sesin devamı durumunda evin daha sessiz odası varsa orayı kullanmayı, ya da daha az sessiz bir çevreye taşınmayı düşünmektedir. Fakat herkes daha az sessiz bir çevreye taşınmayı ekonomik yönden karşılayamayabilir. Ya da kendi evi ile güçlü bağları bulunmasından dolayı yeni bir çevrede yaşamanın getireceği zorluğa katlanmak güç gelebilir [1].

GÜRÜLTÜYÜ OLUŞTURAN SES ŞİDDETİ

Gürültüyü oluşturan sesin şiddeti desibel ile dB(A) ölçülür. İnsan kulağı 20 ile 20.000 Hz arasındaki sesleri duyar. Bu sınırın altındaki seslere infrasonik, üstündeki seslere de ultrasonik sesler denir. Konuşma sesi aralığı da 500 ile 2000 Hz arasında değişir.

1

GÜRÜLTÜNÜN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE YIKICI ETKİSİ

 

Gürültünün zararlı olmaya başladığı sınır, değişik ülkelerde yürürlükte olan yönetmeliklere göre çok az değişiklikler gösterir. Genelde, günde 8 saatlik bir süre için, bu sınır 85-90 dB (A)’dır. Uluslararası standartlara göre, işitme sistemine zarar veren gürültü düzeyi 100 ile 10.000 Mhz ve 85 dB düzeyidir. 

2

3

Yarım yüzyıl boyunca, EPA gibi ABD kurumları gürültü kirliliğini “Ülke nüfusunun sağlığı ve refahı için büyüyen bir tehlike” olarak değerlendirdi. Avrupa Çevre Ajansı, gürültünün halk sağlığına en zararlı çevresel maruziyet olarak hava kirliliğinden sonra ikinci sırada yer aldığını bildiriyor.

SESİN İNSANLAR ÜZERİNDE FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİ 

Dünya Sağlık Örgütü’nce yüksek sesin insanlar üzerinde fiziksel ve psikolojik etkileri şöyledir.

-Kişileri huzursuz eder, strese neden olur; bunun sonucunda istemik kalp rahatsızlıkları görülür.

-Kan basıncı üzerine olumsuz etkileri görülür; tansiyon yükselmesine yol açar.

-Sözel iletişimi engeller.

– Çalışma etkinliğini azaltır; baş ağrısı ve gerginliğe yol açar.

– Uykuda rahatsız eder; uyku bozukluğuna yol açar ve uykuya dalmayı güçleştirir.

– İşitme kaybına yol açar.

– Ani Sinirlenme, heyecanlanma gibi davranış bozukluklarına neden olabilir. 

– Karakter değişikliklerine neden olabilir:  çabuk sinirlenme ve kızgınlığa yol açar.

-Kasıtsız kazalara yani istenmeden yapılan kazalara sebebiyet verir.

-İşine odaklanamama, 

-Öğrencilerde dikkat dağınıklığı ve anksiyete, 

-Hamilelikte düşük kilolu bebek dünyaya getirme, 

-İş yapabilme yeteneğinde azalmaya yol açar.

– Gürültü en belirgin olarak işitme organını etkiler ve akustik zedelenme ya da travma, geçici eşik kaybı ve kalıcı eşik kaybına neden olabilir.

Ses, oluşturduğu şiddete göre insan üzerinde zararlı etkiler bırakır. Bu şiddet ve zararları şöyle ölçülmüştür  [3];

4

 

Kulak 0-140 dB arası sesleri algılamaktadır. 120 dB değerinde kulakta rahatsızlık olur. 125-135 dB arası sesler kulakta belirgin ağrı nedenidir. 140 dB değerinde ise ağrı, kulak zarı yırtılması gibi etkiler ortaya çıkabilmektedir [1].

 

Gürültünün Ses dalgalarının duygusal tepkiler ve anıların oluşumuyla ilişkilendirilen amigdalayı harekete geçirdiği düşünülüyor. Bu da stres hormonlarının salınmasına yol açıyor. Bu süreç biz uyurken bile oluşabilir. Sessizliğin ise tam tersi bir etkisi var. Beyindeki ve vücuttaki gerginliğin azalmasını sağlıyor. ‘Heart’ (Kalp) dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, 2 dakikalık sessizliğin rahatlatıcı olarak bilinen müzikten bile fazla sakinleştirici etkisi var. Hatta sessizlik beyinlerimizin gelişmesini sağlayabilir.

 

İspanya’daki Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü’nden Dr. David Rojas, “Gürültü merkezi sinir sisteminde bir uyarı yaratıyor ve bu uyarı bazı hormonların salınmasına neden oluyor’’ dedi. (Bu) hipertansiyon riskini arttırır ve hipertansiyon, enfarktüs (kalp krizi) ve felç gibi diğer birçok kardiyovasküler (ve) serebrovasküler hastalıklarla ilişkilendirilmiştir [4]. 

 

GÜRÜLTÜ KİRLİLİGİNDE ÇEVRESEL KONTROL

 

 –Antik Roma’da, sakinlerin dinlenmesine olanak sağlamak için akşam saatlerinde sokaklarda arabaların dolaşması yasaktı

-Şehir hayatında gürültü kirliliği ile mücadelede çevresel kontrole önem vermek ve yerel yönetimlerin bu sorunu yönetim programına yerleştirmesi toplum sağlığının yararınadır. Ayrıca gürültü kirliliği ile mücadeleyi bireylerin üzerine bırakmaması da toplumda barış ve huzurlu bir ortama zemin oluşturur [1]. 

-Gürültü kirliliği de su kirliliği ve hava kirliliği gibi diğer çevre kirlilikleri gibi ele alınmalıdır. 

-Kişilerde gürültünün sağlığa zararları konusundaki  bilinci yaratılmalı ve önlemlerin herkes tarafından uygulanması sağlanmalıdır.

– Sorunun çözümü için yerel yönetim ve toplumun birlikte çalışması ve daha yaşanılır huzurlu bir çevrenin sağlıklı, başarılı ve mutlu toplumun kapılarını açacağı bilinci yerleştirilmelidir.

 

DÜNYANIN EN GÜRÜLTÜLÜ ŞEHİRLERİ

En kalabalık şehirlerinin çoğunda sağlıksız düzeyde ses basıncıyla Dünyanın en gürültülü yerleri Dakka (Bangladeş), Moradabad (Hindistan) ve İslamabad (Pakistan) tarafından elde edilirken, onu Rajashahi (Bangladeş) ve Ho Chi Minh City (Vietnam) izledi. Ancak bu, sorunun bir Asya sorunu olduğu anlamına gelmiyor. İbadan (Nijerya) ve Cezayir (Cezayir) de tehlikeli derecede gürültülüdür. New York (ABD), Londra (İngiltere), Barselona (İspanya) ve Tokat (Türkiye) öyle [4]. 

GÜRÜLTÜNÜN KANUN VE YÖNETMELİKLERDE YERİ

 

2872 sayılı Çevre Kanunu, Gürültü: Madde 14-Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır.

Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara  indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirler alınır.

 

Gürültü Kontrol Yönetmeliği, 5/2 maddesi gereğince Gürültü kontrolü, konusunda ilgili kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak görevi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına verilmiştir. 

 

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, ‘’Gürültüye neden olma’’, Madde 183-(1) İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

T.C. Anayasası Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması Madde 56-Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.

GÜRÜLTÜ İÇİN NEREYE BAŞVURULUR

 

Gürültüden mağdur olanlar; T. C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, T. C. Sağlık Bakanlığına gürültüyle ilgili yürürlükteki Kanun ve Yönetmelik maddeleri hatırlatılarak CİMER aracılığıyla başvurabilirler. Apartmanların ortak kullanım alanlarında kat Malikleri Kurulu kararı olmadan monte edilmiş gürültü kaynakları için ayrıca İç İşleri Bakanlığına da başvuru yapılabilir. Bulunduğunuz yerdeki Belediye Yönetimine bildirebilir. Kurumların vereceği cevaplara göre, bir Sonuç alınamazsa sorunun çözümü için Mahkemeye başvurulabilir. 

Kaynaklar

[1] https://minervawings.wordpress.com/2020/12/13/gurultunun-toplum-sagligi-uzerindeki-etkisi/ 

[2] Gürültü Kontrol Yönetmeliği. Resmi Gazete. 30 Kasım 2022. Sayı: 32029.

[3] S. Kurra. 1991. Gürültü. In: Türkiye’nin Çevre Sorunları, Türkiye Çevre Vakfı Yayını, Ankara.

[4] J. Ramos. 2022. Noise pollution: how noise is harming our cities.

https://tomorrow.city/a/what-is-noise-pollution-impact-asia-america-europe-africa-oceania

 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu