FLAŞ HABERHABERLER

EKONOMİ ZİRVESİNE YAPILAŞMA ELEŞTİRİLERİ DAMGA VURDU

Bodrum ekonomisi, gayrimenkul ve turizm yatırımlarının konu alındığı “Bodrum Ekonomi Zirvesi” Herodot Kültür Merkezi’nde yapıldı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar ve Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan’ın konuşmacı olduğu ilk oturumda katılımcı bazı Bodrumlu vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, konuşmacılara oldukça sert sorular yönelttiler. Katılımcılar, eleştirilerini genellikle, Bodrum’un hızla betonlaştırıldığı, yeni yapılan projelerin Bodrum’un geleneksel mimarisine uymadığı, kimi projelerde denizin doldurularak yapıldığı ile ilgiliydi.

Hürriyet Gazetesi tarafından Nef ve Çağdaş Holding sponsorluğunda Bodrum Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen Ekonomi Zirvesi, sabah saatlerinde Konacık Mahallesi’ndeki Herodot Kültür Merkezi’nde başladı. İki oturum halinde yapılan panelin Kentsel Strateji Kurucu Ortağı Faruk Göksu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen ilk oturumunda Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar ve Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan konuşmacı oldu.

 

Açılış konuşmasını yapan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “Birlik beraberlik içerisinde çalışmalar yapıldı. Bu kadar Türkiye ekonomisine katkı sağlayan Bodrum’un nasıl yönetildiğini bilmek lazım. Ülkemize gelen her turistin bu şehri yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz. Maalesef konaklama sektörü ile turizm karıştırılıyor. Biz turizm yapıyoruz. İniyor uçaklar otele gidiliyor ve turist hiç otelden çıkmıyor. Ama Bodrum böyle bir yer değil. Dünya markaları buraya geliyor. 5 milyar dolarlık turizm yatırımı yapılıyor. Ne yatırımcının karşısındayız ne de Bodrum’un kimliğini kaybetmesine neden olacağız. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalar yapacağız. Yolu sevgiden geçen insanların buluşma noktasıdır Bodrum” dedi.

 

Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, “Yatırım için buraya gelmemizin birçok nedeni var. Bodrum çok duygusal kimliği olan bir şehir. Fark yaratacak kentler felsefi ve romantik olarak öne çıkacaklar. Asıl bulunduğunuz şehrin ruhsal iklimi çok önemli. Kaçış değil varış şehri olmalı gerçektende. İçsel özünü arayış olabilir” dedi.

 

Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar ise “Bodrum güzel insanlarla dolu bir yer. Gerçekten sevginin ve kültürlerin buluştuğu bir şehir. Ticari boyutuna bakacak olursak eski yıllarda kötü bir yapılaşma olmuş. Tek bir amacımız var insanlığa hizmet etmek. Biz de barınma ihtiyacını karşılıyoruz. Bodrum’a farklı bir tarz getirdiğimize inanıyoruz. Doğal malzemelerle yapıyoruz. Biz bugünlere Bodrum sayesinde geldik. Buraya mal olduğumuzu düşünüyorum. Evet ticaret yapacağız ama gelecek nesile neler bırakırız ona bakıyoruz. Öldükten sonra geriye sadece fikirleriniz kalıyor. Biz de Bodrum’a layık olmaya çalışıyoruz.”

 

Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan, “Bodrum’a bakınca çok önemli bir destinasyon olduğunu görüyoruz. Turistler bazında mirasa saygılı destinasyonlar öne çıkıyor. Bugünün trendinde lüksü tariflemeye çalıştık ama yeni lüks kendin olabilmek. Nasıl davranmak istiyorsan öyle davranabileceğin bir ortamda olmak. Bu lüksü sunabilen bir yer Bodrum. Otantik ve serbestlik lüksünü sunabilen bir destinasyon. Türkiye içerisinde de ayrışabiliyor. Turizmde süper lige girmemizdeki en büyük neden Antalya havalimanıdır. Oradaki arz mirası yeni yapıya çevirerek oluşmuş bir ürün.” diye konuştu.

 

KATILIMCILARDAN SERT ELEŞTİRLER

 

Konuşmaların ardından soru cevap kısmına geçildi. Burada söz alan Bodrumlu vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, konuşmacılara oldukça sert sorular yönelttiler.

İlk olarak söz alan ÖDP Bodrum İlçe Başkanı Mehmet Çilsal, son günlerde tartışılan Gökova Körfezi’ndeki sit değişikliğine değinerek değişikliğinin kıyı alanları ve arkeolojik sit alanlarını yapılaşmaya açacağını savundu. Çilsal sözlerinin devamında şunları söyledi:

 

“Ben burada işadamlarına şunu soruyorum; bazı arazilerimiz geçtiğimiz 10 yıl içerisinde isim vermeden söylüyorum, doğal sit koruması altında olduğu için halkın kullanamadığı bir sürü arazi, bir takım önemli işadamları tarafından satın alındı. Bu insanları tanıyorsanız, ‘Bodrum’un geleceği ile oynamayın, bu arazilerde betonlaşan yatırımlar yapmayın’ diyebilir misiniz? Bir de kıyı ve deniz alanlarımız ile ilgili Türkiye’nin çok önemli bir holdingi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile olan ilişkisiyle Kıyı ve Deniz A.Ş. kurdu ve başta Muğla ve Türkiye’nin kıyı ve deniz alanlarını pazarlayacak, yönetecek. İşadamı olarak bunları yapmayın, etmeyin diye etkileyebilir misiniz? Ve belediyemiz nasıl önlem alabilir?”

 

Daha sonra söz alan Gündoğan Peynir Çiçeği Gönüllüleri Derneği’nden Sema Höcek, de şu eleştirleri yöneltti:

 

“Bazılarımız çok güzel şeyler söyledi, altına imzamı atabilirim. Ama söylem ve eylem uyuşmadığı zaman üzüntü kaynağı oluyor. Kısaca Nef temsilcisine sorayım; Gökçebel’deki inşaatınızda yeşile, doğaya, toprağa saygı duyduğunuza inanıyor musunuz? İnanıyorum dediğinizde elimdeki fotoğrafları sizinle paylaşacağım.”

 

BAŞKANIM LÜTFEN GÖREVİNİZİ YAPINIZ

 

Sema Höcek daha sonra yine son günlerde denizi doldurmasıyla gündeme gelen BESA İnşaat’a sözü getirerek Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a şu tavsiyede bulundu;

 

“Doğayı, kıyıyı, katlederek, hafriyatı denize dökerek inşaat yapıyorlar. Sayın başkanım, evet yetkileriniz kısıtlı ama durdurmak ve denetlemek yetkisine sahipsiniz. Lütfen görevinizi yapınız.”

 

Tiyatro sanatçısı Hüseyin Akşen de “Keşke konuşmacılar arasında bir sanatçı da bulunsaydı. Bodrum estetik bir yer ve bu estetik yer. Bu inşaatları yaptıkları yerde bir sanat altyapısı yapmayı düşündüler mi? Ben hiç görmedim. Bodrum’un buna çok ihtiyacı var.”diye konuştu.

 

Hakan Kutluyürü isimli bir başka katılımcı da yeni projelerin Bodrum’un mimari yapısına uygun olmadığı eleştirisinde bulunarak şunları söyledi:

 

“Burada estetik yapıdan konuşuldu, projelerin ödüllü mimarlara çizdirildiği ama genel anlamda uymadığı söylendi. Ben Dağlarca beyin söylediğine katılıyorum fakat şunu sormak istiyorum;  Bu yeni yapılan projelere baktığınız zaman, Bodrum’un kendi estetik yapısına uygun olmayan, İstanbul kafasına göre yapıldığı görülüyor. Bodrum’a neredeyse Fransız balkon yapılacak. Bu projeler çizdirilirken Bodrum’un estetik yapısına uygun mu, değil mi diye bakılıyor mu? Görüntü itibariyle bakılmıyor gibi. Bunu öğrenmek istiyorum.”

 

Emlak sektöründe çalışan Eda Ceylan da “Benim sorum Dağlarca beye. Doğayla barışık, peyzaja çok önem verdiğiniz imalatlar yapıyorsunuz, tamam. Güzel doğası olan Bodrum’un tam ortasında , yakından ve uzaktan rahatça görülebilecek bir konumda, Ortakent Yalıkavak Yolu üzerinde, Dağbelen köyümüzün denize bakan ön yüzünde dağın gelmiş olduğu son durumu görüyorsunuz herhalde. Ben dağın üzerimize düşeceğinden çok endişe duyuyorum. O görüntü bozukluğu için ne düşünüyorsunuz? Çünkü o Yarımada’nın her yerinden görülebiliyor. Bütün dağın yarısı yok olmuş durumda.” eleştirisinde bulundu.

 

Bodrum Kent Konseyi Başkanı Mustafa Demiröz  “Biraz önceki söylemler hepimizin takdirini kazanabilecek tarzda. Ama realitede biz eylemlere bakarak bu değerlendirmeyi yapmak zorundayız. Bahsettiğiniz tarzda kıyısal dönüşümlerde geldiğimiz noktanın herkes tarafından bilindiğini varsayıyorum. Mavi ile yeşilin uyumunun ne kadar önemli olduğunu söylediniz ama burada mavi ile yeşilin uyumuna beyaz betonu koymak uyumu bozar mı bozmaz mı diye soruyorum. Otantik destinasyon olarak Bodrum’un önemine vurgu yaptınız. Bu kadar barınma ihtiyacı düşünülerek yapılan konutların aşırı göçe yol açıp, bu otantik destinasyonu elde tutmamızı sağlar mı, sağlamaz mı? Ekonomi ve ekoloji derken genellikle devlette de aynı tarz söylemleri görüyoruz, koruma ve kullanma dengesi öne sürülerek yapılan bir çok yatırımın kullanma ortaya konduğu anda korumanın da ortadan kalktığını biliyoruz. Bu kadar yatırımla birlikte gelen atık, çöp, kanalizasyon gibi sorunları çözecek mercii olarak sadece devleti veya yerel yönetimleri mi görüyoruz? Yoksa buraya bu yatırımları yapmak isteyen yatırımcıların da bu sorunları çözümünde katkısı olacak mı?” sorularını yöneltti.

Katılımcıların yönelttiği bu eleştirilere Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “Bu olaylar buraya nasıl geldi, neden sadece yerel suçlanıyor, yerelin elindeki yetki ne? Ben Bodrum Belediyesi olarak yetkilerimi kullanabildiğim kadar kullandım. Ama yerelin gücünü elinden alırsanız, bu sonuçlar yaşanır. Yerel ve sivil toplum örgütleri bu yeri korumak için mücadele vermeli.” dedi.

 

Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur da Sema Höcek’in eleştirilerini yanıtlayarak Yalıkavak Gökçebel’deki yaptıkları projenin çevreci bir proje olduğunu ve doğaya saygılı bir proje olduğunu savundu.

 

Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar ise eleştiriye açık olduklarını belirterek  “Bizim Bodrum’da arsa stoğumuz yok, biz kat karşılığı arsa alıp yapan ticari bir şirketiz. Biz insanların barınma ihtiyacını karşılıyoruz. Ben Fransız balkon yaptığımız çok az proje biliyorum. Genelde balkon kullanımına önem veriyoruz. İstanbul tipi yapılar yapıldığı eleştirisine katılmıyorum. Biz projelerimizde binlerce ağaç dikiyoruz. Taş ocağı eleştirisine gelirsek, barınma betonarme ile çözülen bir ihtiyaç, bu ihtiyaç için de taş ocağına ihtiyacınız var.  Maden ruhsatlı, yasal izinleri olan bir maden. Örnek olan bir taş ocağımız olduğuna inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye ve Bodrum ekonomisinin konuşulduğu 2’nci oturumu ise

Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in yönetti. Oturumda Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Hürriyet Ekonomi Yazarı Elif Ergu, Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros ve DenizBank Ege Bölge Müdürü Semih Şenbakar konuşmacı oldu.

 

BODRUM ARTIK YENİ BİR HİKAYEYE İHTİYAÇ DUYUYOR

 

Oturumda ilk sözü alan Ertuğrul Özkök, Bodrum’un başlangıç hikayesini bilecek kadar bir yaşının olduğunu ifade ederek, şunları dedi:

 

“71 yaşındayım Bodrum’un nasıl Bodrum olduğunu yaşayarak öğrendim. Bir inziva şehri olarak başladı Bodrum. Kuruluş efsanesine bağlı kaldı. İş insanları beni etkiledi. Entelektüel donanımlar iyi. Çevre duyarlılığı ve estetiği vurguladılar. Sosyal dayanışmaya önem verdiler. Bodrum kuruluş efsanesini gözden kaçırmamalı. Entelektüel bir hüzün vardır temellerinde. Fransa ve Yunanistan’daki şehirlerinde hikayeleri böyle başladı. Duygusal iklimi yeniden yaymalı. Festivalleri arttırmalı, biraz daha sokakları geliştirmeli ve rakipleri de gözetmeli. Bodrum artık yeni bir hikayeye ihtiyaç duyuyor. Bunu yaparken de geçmişi unutmamalı.”

 

Hürriyet Ekonomi Yazarı Elif Ergu da  “İş dünyasının en çok gittiği şehirler arasında Cannes ve Nice var. Akıllı şehirler, enerjisini üreten evler, yeşili koruyan ve sahip çıkan kent konseyleri ve STK’larla değerini bilen bir toplum yaratmak çok önemli. İş dünyasının konuştuğu konulardan birisi dijitalleşme. Bodrum bu konuda nerede. İş dünyasının tüm dinamikleri İstanbul’da ama yeni dünyayı iyi okuyanlar devam edecekler. İş dünyası burada büyük anlaşmalara imza atıyor ve yenilikleri buraya taşıyor. İstanbul’dan Bodrum’a ulaşmak çok kolay. İş dünyasının burada daha çok zaman harcaması lazım. İstanbul’dan kaçış nedenlerinin başında stresten uzaklaşma var. İnsanların hayatına değer kattığı için insanların buraya geldiğine inanıyorum. Bunu algılayanlarla büyüyecek Bodrum.” dedi.

 

Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros 11 yıl önce Bodrum’da bir ekonomi zirvesi yaptıklarını anımsatarak şunları dile getirdi:

“O dönemde konuştuğumuz konu Bodrum’un gelişmesinin önündeki engelleri, alt yapı sorunlarını gündeme getirmiştik. Geldiğimiz noktada farklı bir faza geçildiğini görüyoruz. Özünden kopmadan burası yeni bir hikâyeyi yazmalı ve dengeli olmalı. Türkiye deyince akla İstanbul geliyor. Artık Bodrum’un anlatılması gerekiyor. Dengeli büyürse yeni kuşağın da ihtiyaçlarına cevap verecek bir hikayesi var Bodrum’un. Yeni jenerasyon için iş beğenmiyorlar diyorlar. Bu kuşak sorunu. Biz çalışıyorduk ona sarılıyorduk. Şimdiki kuşağın böyle bir bakışı var. ‘Ne veriyorsun’ diyor, özgün çalışma ortamları istiyor. Disiplinli iş istemiyor. Bu sadece Türkiye’ye ait bir sorun değil. Her sektörde var bu sorun.”

Oturumunun diğer konuşmacısı DenizBank Ege Bölge Müdürü Semih Şenbakar, “Siyasi istikrarın sağlanması durumunda çok daha farklı yerlere geleceğiz. Yüzümüzü Batı’ya dönmemiz önemli. Bunlar bize global sermayinin içeriye girmesini ve kurlarda istikrar sağlanmasını sağlayacak. Teknolojiye ağırlık vermemiz gerekiyor. İhracata dayalı üretim teyvik edilmeli. Enflasyonu sıkı tutmalı. Turizm beklentilerini arttırmamız gerekiyor. 2019-2020 umarım daha iyi olur. Kur ne olacak diye bakarsak, Rusya ve Amerika’nı savaşmayacağını ve kurların eskiye döneceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Kent Haber Hamdi Yörür

 

Edidör Notu: Bodrum a daha fazla kıyılmasın lütfen..

Samimiyetle Bodrum evlerini tanımak bilmek isteyenler aşağıdaki linke tıklayarak karşılarına çıkacak kitabı satın alarak bir fikir sahibi olabilirler. Öyle diplomam var diye her çizdiğiniz Bodrum evi olmuyor malesef..

Günümüzde, Bodrum evlerini yeniden tarif etme  ihtiyacı duyanlar var. Bence Bodrum evleri binlerce yıllık geçmişi olan ve bilinen ev modelleri. Yeniden yazılmaya, çizilmeye, uydurmaya ihtiyacı yok. Buna ihtiyaç duyanlar Anadolu da çok bakir topraklar var. Bodrum dışında başka yörelerde istedikleri fantazilerini, müşterilerinin ihtiyacına göre yapabilirler.  Yapılan yeni jenerasyon evler mutlaka çok güzel.. Ancak bazıları yöresel taş olsa bile rengiyle, şekliyle Bodrum evi değil..  Başka bir şey.

Sanırım, önemli olan ölçülü olamamak veya ölçülü olmamak.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/halk-yapi-sanatindan-bir-ornek-bodrum/60925.html

 

 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu